Eski yılı sele verdik. kimimiz üstüne lanet okudu, kimimiz ders çıkarda, kimimiz ise acılarını yüreğine gömdü, lanet okuyanlar çoğunluktaydı.
Çünkü ömrümüzün bir yılını bize zehir etti. O bir yılımız kim korona, kim değil diye hep bir birimize sorduk durduk. Muhabetlerimiz uzaktandı, el sallamak sarılma, içine çekip öpmek yasaktı. Sanki bir kabus gibi çökmüştü üstümüze. Ve biz o lanet olası, insanları pençesine alan hastalıkla yeni yıla girdik. Büyük bir umutla aşıyı beklerken aşıdan önce komplo teorileri geldi ve içimizde bir huzursuzluğa daha neden olmuştu. Biz bunlarla meşkulken Xılo amca geçen sene koronadan ziyade fakirlikten çektiği acılarını yeni yıla beraber getirmişti. Çünkü ne kadar istesede fakirlik onu bırakmamış, onunla berabe yeni yıla girmişti. Xılo amca için öyle bir yıldıki, kızını kocası öldürdü, oğlu eve ekmek götüremediği için bedenini ateşe verdi, daha oniki yaşındaki torununa komşusu tecavüz etmişti, ortancı oğlu patronun kar yapayım diye onarmadığı iskeleden düşerek öldü. En çok sevdiği akrabasının kızı erkek arkadaşı tarafından yakılarak öldürüldü. Aslında Xılo amcanın hersenesi böyle geçerdi, fakat fakirlikten çektiği acıları korona kadar kimsenin ilgisini çekmemişti çekmediği içinde, yalnız başına üstesinde gelemiyordu. Bundan dolayıda oda yeni yıla acılarıyla beraber girdi. Xılo amcanın ilacı bulunmuştu, lakin insanların duyarsızlığı korkaklığı boyun eymeleri bu ilacın uygulamasına engeldi. Bu duyarsızlıktan dolayıda Xılo amcanın acıları ve fakirliği Babadan oğula miras kalacaktır, her yeni yıla böyle girecektir.
Tekrardan Yeni Yılınız Kutlu Olsun.
Hazırlayan, Paylaşan ve Yazan: Erol Arslan
