Tanrısal bir güç bana deseydi sana bir şans veriyorum, ne yapmak istersin? Çocukluğuma dönmek istiyorum derdim.

Galik Üşene Battin´in özenle sobanın üzerinde kuruttuğu tütünü sonra bir sanatkâr edebiyle beyaz ince kâğıdın arasına tütünü dizerken incinmesin, kırılmasın, dikkatli sarıp iki parmağı arasına aldıktan sonra muhtar çakmağıyla en az yedi sefer mandalina basıp kapatıp sekizincide tutuşturana kadar benzin kokusunu ona karışan cigara dumanını ciğerlerim dibine kadar solmak isterdim.

Galik Sayderin komşuların daha tarlasını biçerken, kiminin daha tarla suvarırken, onun harman vurup, buğdayı, çoktan ambara taşımış, gece kapının önünde, yanan löküsün, dibinde kurulan xoncanın, üzerinde duran salatalık, domates, eriği ordan tekrar geçip Ap Sayderin “ere Zerde Zerde eriğe layikte” demesini tekrar yaşamak isterdim.

Ap Xıdere Şemkilin Güneş daha doğmadan, korabode tırpan biçtiği, her salladığında, ritimi bir melodi gibi o sesi dinlemek, yaptığı her işi bir emek sembolü, herkesin, onun gibi çalışa bilsem, içinde dediği, birazda bu yanını kıskandıklarına tekrar tanklık etmek isterdim.

Ben Çena Ap Hesen´e Cak Köyūn en acı günlerinde kızlarıyla Çakılın iki ucuna taktıkları mavi Çay demliklerini elindeki ekmek yağ Çökelik torbasını onun ve Ap Hesen´in o insani Erdemliği karşısında eğilip ayaklarının önündeki o kutsal toprağı öpmek isterdim.

Ap Memede İbrahim’in, Kargına gidip gelirken, Cennet Nenenin, Anemin, âdeta yalvarırcasına, “Memo, Memo, purçikli, bi mare tu seker evru karğıne´de, mare geşeyke” Ap Memed`inde ince Memed`i yazan, yaşar kemali gibi, destansı anlatımlarıyla, laze Fevzi den başlar, vepi gilden, taştan ağalara kadar o gün yaşadıklarını anlatırdı. Cennet´a mı “Fyzira vake, abu dünyada bu kadar zalim, cimrisin, o dünyada, zebanilerimi götürecen, bu mali mūlkū Xebis”. Arkadan kahkalar patlardı bunun tekrar tanığı olmak isterdim.

Ap Zeynel Tosun

Köyde yapılan her ev duvarına bir taş koymuş o dönemin iyi ustasıydı, zanaatkârıydı.

Bir gün taş duvar yaparken, kendi yaşıtları olan, yedi sekiz komşunun toplandığı, yapılacak evin duvarına herkesin bir yorum getirmesine, birazda sinirlenen Ap Zeynel, in bu tarihi sözünü bir daha duymak isterdim.

Bırene size bir tavsiyem.

Bu dünyada Allah´ın işine Amerika’nın işine birde Ustanın işine karışmayın demesiydi.

Kevra Bav istinasız belki de her gün ufak ufak yürüyüşleriyle evden çıkıp sokaktan okulun önünden Çundebine cadiye doğru yürüyüp orda ekili olan tarlaya bakıp ayni güzergâhtan eve giderdi.

O ünlü Sözde ondan bize kalmıştır Çocuğunu okula kayıt ederken söyler Öretmen Etti senin kemiği benim.

Melek Ana köyümüzün orpedik sanatçısı, Eşekten düşen çocuk merdivenle dama çıkayım derken düşen adam ayağı burkulan kadın hepsinin tek adresi melek ana. Cerrahi müdahale kullandığı tipi malzeme, bir kalıp sabun, bir leğen ortalama sıcaklığı olan üç litre kadar su. Müdahale aracı o becerikli eller, o kocaman insani yürek. O elleri tekrar tekrar öpmek iterdim.


Hazırlayan ve Paylaşan: Selahattin Arslan

Scroll to Top