İşi bitmiş çalı süpürgesi gibi dayamaktır kendini duvara.
SAKOL;Özellikle dağlık alanlarda, dere kenarlarında, koruluk, bağlık, fundalıklarda toplanan ” valo sur, tuzık’ın” dallarından yapılır.
Sakol çalısı toplamak için zahmetli bir yolculuğu göze alarak
” Gome pext, Patlığ, Dere wencıke, Dere kurtderi, Dalatope, Dere xan’a ” gitmek gerekiyordu. Toplanan çalı deste yapılıp sırtta taşınarak getirilir.Sakol örmekte bir beceri gerektiriyor. Genellikle erkek işiydi, fakat bunu yapan kadınlarda vardı. Sakol ören kadınlara ” Erkek gibi kadın ” benzetmesi yapılırdı.
Sakol temizlik malzemesi olarak kullanılır. Evin etrafını süpürmek, ahırda hayvanların altını süpürmek, tezek yapımında, hasat zamanı harmanda kullanmak olmazsa olmazımızdı. Geriye dönüp baktığımızda ve hala köy gündelik yaşamında kullanılan sakol, her ne kadar çamur, toz, toprak, tezek ve ahırla bütünleşmişse de biliyoruz ki ” ev damı ,” dediğimiz kiler’deki rızık’ ın, katık’ ın ilk emektarıdır.
Ekmeğimize sürdüğümüz kaymak, lokmamızı bandırdığımız yoğurt, çökelik ve tere yağı olarak lavaşa sardığımız dürüm, yorgun, argın kafamıza diktiğimiz bir bardak ayran, insanımızı, misafirimizi doyurduğumuz aşımız, verdiğimiz ekmeğimiz, varlığıyla var, yokluğuyla yok olduğumuz gururumuz, yüz akımızdır sakol.
Sakol aynı zamanda ticaret kapısıydı. Deste deste sakolları eşşeğe yükleyerek Kargın’ da, Mercan’ da satarak geçimini sağlayan dağ köylerinden çok insanlarımız vardı.
” Acaba kafamı çalı süpürgesi ile temizlemek mümkün müdür ? ” sözüyle dert, kasavat, sıkıntı ve sorunların tamamını ancak sakol’la süpürerek söküp atmak mümkün müdür ? diye kendimizi teselli etmekteyiz.
Çalı süpürgesi mitolojiye de kaynak olmuştur. ” Gökyüzüne doğru yükselen ruhun, masallarda ki cadıların çalı süpürgesi üstünde Dünya’ yı terk ettikleri ” gibi.
Sakol felsefi bir malzemedir. Fazla önemsemeden, üzerinde durmadan, geçersiz,işlevini yitirmiş ve kullanımdan kalkmış duygu ve düşünceleri anlatırken, cansız,kuru, yıpranmış, eski, bakımsız durumları tarif etmek için çalı süpürgesi benzetmesi yapılır.
SAKOL, hakkıyla yerine getirilmeyen görevde, tembelliği, beceriksizliği cezalandırmada dayak aracıydı. Çocuklar için anne terliği neyse, sakolda odur. Anneden, babadan sakol dayağı yemediyseniz sakolun hakkını veremezsiniz.
SAKOL,rızıkın, ekmek kapın ve ” sakolo kort ” olduğu zamanda ocağını tüttüren ateşindir.
Hazırlayan ve Paylaşan: İsmail Taş