…kayıp etmeye mahkûm bir anlayışa güle güle diyelim!

Merhaba sevgili B&P´liler,

bizler toplumsal sorumluğumuzu anlamasak bir toplum olmayız ve kendimizi bireylerin anlayışına mahkûm ederiz, onların doğru ve yanlışına sıkışır kalırız. Bu anlayıştan (bağımlıktan) kendimizi kurtarmasak bu işi istemeyenlerin işine ancak kolaylaştırmış oluruz. Ben bir birey olarak sorumluğumu yerine getirmesem ve yapmamak için bin bir türlü gerekçe bulursam o zaman günün birinde “denizde yılana sarıldım” misalinden başka bir anlayış değildir yaptığım.

Ben bunu niye bu şekilde yazıyorum bilmenizi istiyorum. Çünkü bizler Avusturya toplantısında Avrupa’da tekrar 200 avro toplama kararını aldık ve şimdiye kadar bana gelen bilgiler o kadar benimsenen kabul edilecek gibi değildir, sonuçları ile. Bunu bilmek hakkınızdır, iyi giden işlerin yanında kötü gideni bilmekte haktır. Yani sevincimiz de üzüntümüzde ortaktır!

Sizlere soruyor ve diyorum şu hassasiyeti bilmeliyiz ve göstermeliyiz. Ben hep başkalarına bakarak bir şey yapmasam önce o sonra ben dersem, tek kazanan kim olacak? Tabii ki başkaları olacak. Peki bu başkaları kimdir? Babam, Annem, kardeşim, bacım, amcam, halam, kirvem, musahibim yeri gelir komşum. Yani lafın kısası akrabam ve Köylüm olanlar. Artık buna bir son verip vazgeçelim bu anlayıştan. Herkes öncelikle kendinden sorumludur ve şu örnekle netleştirmek istiyorum. Diyelim biri katil olmuş ve suç üstü yakalanmış, şunu diye bilir mi? Hayır benim yerime başkası cezayı çeksin. Tabii arkası güçlü ise yapar, peki hak bu mu?

Sevgili B&P´liler bizler bunu yapmaktayız, davranışlarımızla kendi sorumluğumuzu bir birey olarak almıyorum bana ne başakları yapsın demekle çözülmüyor işler, başkaları yok sadece bizler varız o Köy değdiğimiz bizim Köyümüzdür, bizler bir şey değiştirmesek ve yamasak kendiliğinden değişmez. Bu yolda varsa bir başarı öncelikle bizler sevineceğiz, başarmasak bizler üzüleceğiz. Yanılmayın bir işi başarmak için birden fazla yol vardır önemli olan sadece hangi yoldan gideceğimiz ve kimlerle beraber yürüdüğümüzdür. Bizim gayemiz bireyden toplumsallığa giden yoldur, yani bireyin çabasını toplumda görünür kılmak ve sahiplenmektir. Bizim gayemiz biri yaptı bravo demek değildir, bizim tek amacımız herkesin sorumluk aldığı sahiplendiği birlik beraberliğin gücü ile başarmaktır. Çünkü bizler bunu yapmasak, bilmeliyiz ki değişen bir şey olmaz, olduğumuz yerde kalırız. Olsa olsa şu olur, biri yapar bizler seyir eder belki alkışlarız, o kadar. Bunun sonucunda toplumsal bir değişlik yoktur. Çünkü toplumsal bir sonuç değildir ve süreklik kazandıran bir çözüm amaca hizmet etmediği gibi bir sorumluk niteliğini taşımıyor.

Bizler bireyselliğe son vermek için ve toplumsal birlik için ne yaptık bu gerçeği görmek gerekiyor, bir sayalım. Kısa bir süre içinde Köy tarihimizde yer alan yenilikler ekledik. Cem ve Aşevlerini bitirmeye götürüyoruz, Yeni Yerleşim Yeri resmi başvurularla bir proje olarak bitirmek üzeriyiz, Su sıkıntısını biliyoruz çözmekteyiz hem devlet yolu ile hem de kendi olanaklarımızla , Yas ve Taziye organizasyonunu kaç kez başarılı bir sonuçla hakk´a yürüyen canlarımızın son yolculuğunda kendi görevini tamamladı, KES adı altında kültürel çalışmalar yapılmakta şimdi Festival şeklinde yazın yapacağımız açılısı organize etmektedir, Köylüler arasında gerginlikleri çözmek için Diyalog konusun da birden fazla girişimlerde bulundu, büyük emekle uluslar arası faaliyetlerde dayanışma gece organizasyonu, piknikler, ortak seyahatler, vs. yapıldı. Darmadağın neredeyse yok olmuş bir Köyün topografisini (yapısını) yeniden inşa ettik, 460 hanelik bir köy olduğumuz gerçeği ile yüzleştik. Örgütsellikte farklı sürecin etkisi ile doğrusu yanlışı ile çabaladık ve bunun sonucunda bir Köy Meclisi çatısı atında modern evrensel ve çağa uygun bir yapı kazandırdık Köyümüze. Bunu büyük başarı olarak görmeyenlere pes diyorum ve amaçlarını sorgulamak istiyorum. Bu davranışın sonucunda yalnızlaşan üzülen sizler olacaksınız biz ancak yapmayın deriz! Fakat bunu gören farkında olanlar bilmelisiniz ki bizler daha yolun başındayız, birden fazla aşmamız gereken davranış ve meseleye bakış sorunlarımız vardır, bunları da aşacağız hep birlikte birbirimize güvenmeyi öreneceğiz. Şu gerçeği de altını çizmek istiyor, bu yolun geri dönüş olmayacaktır. Bunun olmayacağını ben değil geldiğimiz süreçte ki başardıklarımız söylüyor, kimse bu anlamsız düşüncelere, gerçeklerden kopuk varsayımlara kapılmasın, yolumuz belidir!

Şimdi gelelim yine bu 200 avroluk karara ve vermemek için bahaneleri olan Köylülerime, gerçekten durumu iyi olmayan ve veremeyenler vardır buna saygım büyüktür, sizler benim kusuruma bakmayın yazdıklarımla ne gönlünüzden kopuyorsa o sizin yüce gönüllülüğünüze sayılacaktır! Fakat durumu iyi olan ve gerekçeleri olanlaradır benim sözüm. Derler ya “Yiğidi öldür, hakkını yeme” bizimde bu mesele. Bizler bu sürecin ilk günden belidir demiyor muyuz kırgınlıklar geçmişte kalsın. Bu işin ucundan tutmak isteyene kapılarımız sonuna kadar açıktır, toplantılara katılır doğruyu yanlışı orada söylersiniz varsa bir doğru veyahut yanlış ancak ortak akılla gidilen yolda çözülür, çağrılarımızda varsa yetenekli aramızda yer alsın diyoruz. Şimdi diyorum sen ellini vicdanına koy şunu de, siz hatasız kulsunuz, elinizde bir sihirli değnek var kullanmıyorsunuz o zaman tamam derim öyle bir gerçek varmış, bizlerde özür dikeliriz kullanmadığımızdan dolayı. Fakat sıcak evinde otur hiçbir katkıda bulunma sadece ben doğruyum sizler yanlışınız demekle olmuyor, işler böyle yürümüyor, keşke bu konuda sizler haklı olsaydınız.

Beni Köy Meclis Başkanı olarak seçtiniz, benimle bu yolda gönüllü emek veren diğer değerli Arkadaşlar sağ olsunlar, sizin için Köyümüz güzelleşin daha yaşanılır bir yer olsun diye çabalıyoruz ve en büyük fedakârlıklarda bulunuyoruz. Sizler, bizlere milyon avrolar verdiniz mi bizlerde bunu batırdık? Ne yaptıysak ortadadır, anlıyorum örgütsellik içinde bireylerin geçmişte ve şimdide yanlışları oluyor olacakta, normal olan budur. Bunlar üzerinde protesto çekeceğinize sahiplenmek gerekiyor çalışmaları mantık bunu söyler, gelir toplantılara katılır düşüncelerini söylersin varsa bir yanlış burada çözülür. Ama derler ya “at çamuru lekesi kalsın” misali doğru ve adaletli bir yöntem değildir. Böyle davranışlar sadece doğruyu görmemek ve bireysel sorumluğunu yerine getirmemek için gerekçelerdir, bunlardan kurtulmak, bir yerlere gömmek doğru yöntemdir, bizlere yakışmayan davranışlara son vermek değişimin yol rehberidir, sizleri buraya davet ediyorum.

Geldiğimiz sürece baktığımızda birbirimize güvenmeliyiz, hata yapmak normaldir, bunun üzerinden vurmak erdemlik değildir, bunu düzeltmek bir sorumluktur yapılması gerekiyor ve yapmaktayız, bekleyelim bizi kurtaran süper güçler gelecek çocuk masalarında olur, onun için bizi kurtaran bizler olacağız bu gerecekle yüzleşmeliyiz, ben değil önce başkası yapsın mantığı yanlış olmakla birlikte güvensizlik yaratmanın işleri bloke etmenin temel sorunudur, ben olmasam işler yürümez demek yanlış bir düşünce, sadece bireysel düşünce olmakla birlikte gerçeklerden uzak bir anlayıştır. Bizler insan olarak var oldukça ihtiyaçlarımız olacaktır, bunun sonucunda birileri çıkacak ve karşılayacaktır bu talepleri, bizlerde bunu yapmaktayız!

Sevgili B&P´liler bu paylaşımda maksadım birilerini kırmak incitmek değildir sadece gerçekleri bütün çıplaklığı ile söylemek istiyorum. Buna hakkınızın olduğunu düşünerek yapmaktayım!

Biliyorum çok uzun yazıyorum fakat bilmelisiniz ki birikenleri anacak bu şekilde toparlaya biliyorum, buda benim kusurum, ne diyelim.

Sevgi ve Saygılarımla,

Hazırlayan ve Paylaşan: Köy Meclis Başkanı, Roj


Scroll to Top