Hakka yürüyen bütün canlarımızı en derin duygularımızla anıyoruz, toprakları bol mekanları yıldızlar içinde bizlere yol rehberi olsun.
BİZDEN ÖTEYE BİZ
“BİR NEFES HAYAT”
Bizim için köyümüz BULMUŞ/PALANGA sadece doğduğumuz, büyüdüğümüz, sokaklarında oynadığımız, okulunda eğitim aldığımız bir yer değildir.
Bizim için köyümüz; mutluluğu, sevinci, sevmeyi, acıyı, hüznü, duyguyu, insanlığı, varlığı, yokluğu, her anlamıyla hayatı öğrendiğimiz; tüm bu yönleriyle geçmişimizden teslim aldıklarımızı geleceğe taşımanın gerekliliğine inandığımız bir mirastır.
Su gibi içimize akan, güneş gibi içimizi aydınlatan, rüzgar gibi bizi farklı diyarlara taşıyan doğduğumuz topraklara, anılarımızın geçtiği yerlere manen borçluyuz. Çünkü bizi bu topraklar ve bu toprakların değerleri şekillendirdi.
İnsan doğduğu, büyüdüğü toprağın kokusuyla, havasıyla var oluyor. Aramızda ki geçmiş, aslında bizi biz yapan değerlerdir. İşte bu değerleri bizden sonrakilere hatırlatmak, aktarmak, unutturmamamız gereken bir sorumluluktur.
Köyümüzün, eteğine kurulduğu dağların bilgeliği ile aydınlanan, dünyaya geldiklerinde bu topraklar üzerinde yaşayan herkesle birlikte yo edici bir zorbalığın pençesindeydiler… Hem çeşme, hem de köylü ya da kul oldular.
Bu coğrafyanın geçmişinde ki ana fikrin fetih olduğunu inkar edemeyiz. Bu topraklarda güç sahibi olmak, zapt etmek anlamına geliyordu.
Yokluğun, yoksulluğun, ilkelliğin kol gezdiği coğrafyada ” dertlerin, sıkıntıların biriktiği tıpkı, küçük derelerin çeşitli kanallardan gelerek göl oldukları gibi. “
Arkalarında envaitürlü ölüm çeşitleri, önlerinde azm etmiş bir ayrımcılık.. Haydi seç bakalım!..
Onlar seçimlerini yaptılar!… ” Bir Nefes Hayat ” pahasına bu güzel köyü bizlere emanet ederek ebediyete intikal eden büyüklerimizi, atalarımızı, bu cennetin gönüllü nöbetçilerinin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz…
Bu güzel her insanın, kendine ait bir özelliği vardı. Hepsi aynı tarlanın hasatıydılar. Hayat merdivenlerini koşarak çıktılar. Birer birer göçen bu çınarların gölgesinde neler anlam bulmuştu neler!.. Tıpkı karanlıkta ki fener gibi; yolumuzu aydınlattılar.
Tek bir nefes kaldı bu dingin havadan içime çekeceğim; son bir kez daha bakacağım arkama…
Bir giysi değil ki parçalayarak üstümden çıkarayım. Arkama dönüp bakmaksızın bırakacağım bir düşünce değil!.. Geçmişimizle bağımız…(H. Cibran)
Hazırlazan ve Paylaşan: İsmail Taş